uzak tutmak

uzak tutmak
to keep sb/sth out (of sth)

İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • gözden uzak tutmak — önem vermemek, arka plana itmek Çıkarlarını gözettiği sınıfı gözden uzak tutmak, adını andırmamak isterler …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tenzîh — (A.) [ ﻪیﺰﻨﺕ ] arındırma, uzak tutma, kusur kondurmama. ♦ tenzîh etmek uzak tutmak, kusur kondurmamak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • korumak — i, den 1) Bir kimseyi veya bir şeyi dış etkilerden, tehlikeden, zor bir durumdan uzak tutmak, esirgemek, muhafaza etmek, vikaye etmek, sıyanet etmek Orasını tozdan, yağmurdan korumak borcumuzdur. O. S. Orhon 2) Güçlü bir kimse veya kuruluş,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yol — is. 1) Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik 2) Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer Bahçeleri bahçelere toprak yollar bağlardı. Ç. Altan 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Liste Swadesh Du Turc — Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie …   Wikipédia en Français

  • Liste Swadesh du turc — Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie …   Wikipédia en Français

  • Liste swadesh du turc — Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie …   Wikipédia en Français

  • Turc (liste Swadesh) — Liste Swadesh du turc Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie …   Wikipédia en Français

  • dip — is., bi 1) Oyuk veya çukur bir şeyin en alt bölümü O kuyunun dibinde kireç vardır. S. F. Abasıyanık 2) Taban Tencerenin dibi. 3) Dikili duran bir şeyin yerle birleştiği nokta ve çevresi veya bir şeyin yanı başı En çok kafam terlemişti,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • oruç — is., cu, din b., Far. rūze 1) Tanrı ya ibadet amacıyla yeme, içme vb. şeylerden belli bir süre veya biçimlerde kendini alıkoyma Eh, biz her vakit duamızı, orucumuzu eksik etmeyiz, çok şükür! N. Cumalı 2) mec. Çok sevilen veya istenen şeylerden… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”